Kureyşliler Kabe yakınlarında toplandı vebirbirlerine:
"Muhammed için haber yollayınız ve onunla münazara ediniz. Onunla tartışın ve ta ki mazur olasınız. böylece kınanmamış olursunuz" dediler ve Peygamberimiz aleyhissalatu vesselam'a:
"Kavminin önde gidenleri seninle görüşmek üzere toplandılar, onların yanına gitmelisin" diye haber gönderdiler. Bu peygamber efendimizin hoşuna gitti ve onların iyi niyetli olduğunu düşündü. Hemen varıp yanlarına gitti ve Müşrikler şu şekilde konuştu:
"Ey Muhammed, seninle görüşmek için sana haber gönderdik. Vallahi biz Araplar içerisinde, senin gibi kavminin başını derde sokan bir adam daha görmedik. Sen baba, ata ve ilahlara sövdün, aşağıladın. Dinimizi yere çaldın. Akıllıları beyinsiz yerine koydun. Birliğimizi bölük pörçük ettin. Aramıza en kötü işleri getirdin. Başımıza getirmediğin bela kalmadı. Eğer sen getirip ortaya attığın konu ile mal elde etmek istiyorsan. servet elde etme amacı taşıyor isen; malca en zenginlerimizden ol ,senin için kendi mallarımızdan vererek zengin edelim. Eğer senin amacın şan ve şeref sahibi biri olmak ise, biz seni önderimiz ilan edelim ve seni tanıyalım. Eğer sen davanla krallık amaçlıyorsan seni Mekke’nin kralı ilan edelim.Yok eğer cinlenenlerden isen tedavin için gerekeni yapalım.’ Bu söylenenler peygamber efendimizin hoşuna gitmedi ve şu cevabı verdi:
"Söylediğiniz şeylerin hiçbiri bende yok.Ben sizi davet ettiğimle;
- Ne mallarınızı almak arzusundayım,
- Ne içinizde şan şeref sahibi olmak gibi bir derdim var,
- Ne de üzerinize hükümdarlık kurmak gibi bir amacım var.
Fakat Allah-u Teala size beni peygamber/nebi olarak tayin etti ve gönderdi. Ve bana bir de Kitap (Kuran) nazil etti. Sizden kabul edenler için cennetle müjdeleyici, kabul etmeyenleriniz için de Cehennem ile korkutmak, ve uyarıcı olunmam emredildi. Ben Rabbi Teala’nın bana bahşettiği elçilik vazifesini size ilettim ve size öğüt verdim. Size getirdiğim şeyleri kabul eder iseniz o, dünyada ve ahirette nasip ve azığınız olacaktır. Eğer onu reddederseniz, yüce Allah ben ve sizin aranızda hüküm verine kadar bana vazife olan, Allah'ın emrini uygulamak üzere her güçlüğe karşı gelmektir.’ buyurdu. Peygamber efendimizin bu cevabı üzerine Mekkeli Müşrikler umduğunu bulamadı.